İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Mısırlıoğlu’ndan Gündeme İlişkin Sert Açıklamalar

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, haftalık basın toplantısında ülke ve yerel gündemi değerlendirdi. Konuşmasında Muharrem ayı mesajları, ekonomik sorunlar, çocuk istismarı iddiaları ve Afyon Devlet Hastanesi'ndeki iddialar yer aldı.

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, haftalık basın toplantısında önemli konulara değindi. Toplantının başında Hicri yılbaşını ve Muharrem ayını kutlayan Mısırlıoğlu, “Muharrem ayı; aynı acıya yürekten ortak olan, aynı haksızlığa itiraz eden vicdanların bir araya geldiği, sabrın, paylaşmanın ve manevi direnişin ayıdır. Bu mübarek ayda yapılacak tüm duaların, tutulan Yas-ı Matem oruçlarının ve paylaşılan lokmaların kabul olmasını diliyor; başta Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere Kerbelâ şehitlerini rahmetle anıyorum. Tüm hemşehrilerimin Hicri yılını ve Muharrem ayını tebrik ederek sözlerime başlamak istiyorum,” ifadelerini kullandı.

Sultandağı Ziyareti ve Ekonomik Gözlemler

Geçtiğimiz hafta Sultandağı ilçesinde esnaf ve pazar ziyaretleri gerçekleştirdiklerini belirten Mısırlıoğlu, ilçe teşkilat binasının açılışını da yaptıklarını aktardı. Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun ile birlikte yaptıkları ziyaretlerde gözlemlediklerini paylaşan Mısırlıoğlu, “Pazara gittiğimizde hayalet bir şehir, hayalet bir kasaba, hayalet bir köy görüntüsü vardı. Pazar bomboş, tezgâhlarda ürünler kısıtlı. İnsanlar mutsuz, halkımız yoksulluk içinde cebindeki parayla elindeki fileyi doldurma telaşını taşırken, üreticimiz yaşanan don felaketi sonrası tezgâhlarda satacak ürün olmadığından yakınıyor. Kirazın, vişnenin başkentinde kiraz, vişne dâhil hiçbir meyve yok. Pazar adeta hayalet gibi. Ne tezgâhlarda ürün var ne de vatandaşın alacak parası,” sözleriyle ekonomik sıkıntıların boyutuna dikkat çekti.

Tarım sektöründeki sorunlara da değinen Mısırlıoğlu, çiftçilerin mazot maliyetleri nedeniyle zarar ettiğini ve gelirlerin giderleri karşılamadığını ifade etti. Ukrayna’dan yapılan buğday ithalatının yerli çiftçiyi olumsuz etkilediğini savunan Mısırlıoğlu, maliyet krizini şu örnekle özetledi: “Buğdayın kilogram fiyatı bölgemizde ortalama 11-11,5 TL. Bir litre mazot 50 TL’yi aştı. Çiftçi bir litre mazot alabilmek için 5 kilo buğday satmak zorunda. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Girdi maliyetleri yüksek, satış fiyatı düşük. Bir dönüm tarladan ortalama 200 kilo buğday alan çiftçinin eline 2500 lira geçiyor. Ama o dönümün maliyeti 3000-3500 lirayı buluyor. Çiftçi artık zarar ederek üretim yapıyor. Hükümet, Ukrayna’dan buğday ithal edip yerli çiftçiyi yalnız bırakıyor.”

Evlilik Maliyetleri ve Varlık Şirketleri Eleştirisi

Evlilik maliyetlerinin artışına da vurgu yapan Mısırlıoğlu, eskiden her yerden düğün davetiyesi geldiğini ancak şimdi ayda 3-4 tane zor geldiğini belirtti. “İnsanlar ya düğün yapmıyor ya da sade nikâhla geçiştiriyor. Çünkü çeyiz, ev eşyası, altın, bunlar artık bir servet,” diyen Mısırlıoğlu, sıfırdan ev kurmanın yüksek maliyetlerine ve banka kredisi bulma zorluğuna dikkat çekti. Türkiye’deki icra dairelerinin en büyük emlakçı haline geldiğini ve varlık şirketlerinin vatandaşların borçlarını katlayarak istediğini öne süren Mısırlıoğlu, “Millet çaresiz, bunalımda. Bunları hiç kimse ne görüyor, ne konuşuyor, ne dillendiriyor. Hayatın gerçeği bu. Çıkın sokağa bakın, borçsuz, kredi kartı borcu olmayan, en azından en düşüğü kredi kartı borcu olmayan kimseyi bulamazsınız,” sözleriyle toplumsal borçluluk sorununa değindi.

Mısırlıoğlu, “AKP’yle beraber modern çağın mafyası varlık şirketleri. AKP ne yapıyor? Bankalara veya icra dairelerindeki borçları alamayınca tahsilat sıkıntısına girince kurumlar ne yapıyor? AKP’li zenginlerin ve denetçi diye tabir ettiğimiz adamların kurduğu varlık şirketlerine. Haciz üst üste yazılar göndererek tapu dairelerine. Adeta vatandaşı bunalıma, intihara sürükleyen bir sistemi AKP milletimize kazandırmış oldu,” ifadelerini kullandı.

Emekli ve Asgari Ücretli Maaşları Yetersizliği

En düşük emekli maaşının yetersizliğine de değinen Başkan Mısırlıoğlu, “En düşük maaş alan emeklimizin maaşı 14 bin 465 liradan Temmuz ayında 16 bin 965 liraya çıkacak. Siz bu adamı 17 bin lira verirseniz bile bu vatandaş nasıl geçinecek? Neyle geçinecek? Evi de kiraysa, hanımı da emekli değilse bu adam bu parayla karnını nasıl doyuracak? Ya ek bir iş bulup çalışacak gücü, kudreti, sağlığı yerindeyse ki öyle bir iş de yok,” diyerek emeklilerin durumuna dikkat çekti. Emeklilerin iş arayışlarının genç işsizliğine yol açtığını belirten Mısırlıoğlu, bu durumu “kölelik sistemi” ve “çarpık ekonomi yönetimi” ile ilişkilendirdi.

Emekli maaşlarının alım gücünün yıllara göre düştüğünü söyleyen Mısırlıoğlu, “Emeklimiz açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Bunların hepsini görüyorlar, biliyorlar. Ama maalesef üç maymunu oynuyorlar. Gerçekleri söyleyeceğiz. Çünkü Türk milletinin bir sorumlu ferdi olarak, siyasetçisi olarak bu ne tek başına İYİ Parti’nin sorunudur, ne tek başına diğer partilerin sorunudur. Bir sorumlu muhalefet anlayışı gereğiyle buradan halkımızın, milletimizin gündemini, durumunu anlatmak mecburiyetindeyiz. Bunları anlatıyoruz,” dedi.

Ekonomik krizin temel nedeninin hükümetin uyguladığı sistem olduğunu savunan Mısırlıoğlu, “Bu bir başkanlık sistemi değil, Deli Dumrul yönetim anlayışıdır. Milletin sırtına bindirilmiş çarpık bir düzendir. En düşük emekli maaşıyla üç çeyrek altın alınırken, şimdi gram altın bile zor alınıyor. Bu tabloya rağmen hâlâ başarıdan söz ediyorlar,” ifadelerini kullandı.

Uşak Sanayisindeki Durgunluk ve Çocuk İstismarı İddiaları

Uşak’ta gerçekleştirdiği ziyareti de anlatan Mısırlıoğlu, esnafların kepenk indirdiğini ve sanayinin çöküşte olduğunu savundu. “Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nde her 10 dükkândan 4’ü kapalıydı. Kapılarda ‘Devren Satılık’ yazıları var. İnsanlar artık ne mal alabiliyor ne de satabiliyor. Sanayi çöküyor ama hükümet hâlâ pembe tablolar çiziyor,” dedi.

Mısırlıoğlu, İstanbul Bahçelievler’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir Kur’an kursunda 17 çocuğun cinsel istismara uğradığı iddialarına değindi. “Çocuğum haylaz olmasın, kötü alışkanlıklara bulaşmasın diye devletin himayesindeki Kur’an kurslarına çocuğunu kaydettiriyor. Orada 17 tane çocuğun İstanbul gibi bir yerde başına gelen olaya bakın. Çocukların ağlama sesinden yandaki okulun öğrencileri ve idarecileri duyuyor, olayı ortaya onlar çıkarıyor. Bu olay gerçektir, savcılıkta ilgili kişi de tutukludur şu anda. 2024 yılında ilk altı ayda ülkemizde 31 çocuk intihar etmiş, maalesef yine 2024 yılında 26 bin çocuğa cinsel istismarda bulunulmuştur, bunlar resmi kaynakların açıkladığı rakamlardır,” şeklinde konuştu. Mısırlıoğlu, ailelere çocuklarına sahip çıkmaları ve Kur’an kurslarını takip etmeleri çağrısında bulundu.

Uyuşturucu kullanımının çocuklar arasında yaygınlaştığına da değinen Mısırlıoğlu, Afyonkarahisar’da “peçeteye emdirilmiş uyuşturucu maddeyle satış yapan bir kişinin yakalandığını” ve “bu durumun artık sıradanlaştığını” belirtti.

Milletvekili Taytak’a Yönelik Eleştiriler

Milletvekili Taytak’ın Afyonkarahisar’ın besi ve süt üretimi havzası olması yönündeki girişimlerini “yağmurdan sonra şemsiye açmak” olarak nitelendiren Mısırlıoğlu, “Yirmi üç yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyor Türkiye’yi. Bu iktidarın ortağısınız Sayın Taytak, bugün mü geldi aklınıza? Türkiye’de Afyon’da besici mi kaldı? Afyon’da süt üreticisi mi kaldı Sayın Taytak? Sayenizde hiç kimse kalmadı. Sayın Taytak yağmur geçti. Şemsiyeyi sen kendi üstüne al. Vatandaş sırılsıklam ıslandı,” sözleriyle eleştirdi.

Afyon Devlet Hastanesi’ndeki İddialar

Devlet hastanelerindeki duruma da değinen Mısırlıoğlu, kurum çalışanları üzerinden siyasetin elini çekmesi gerektiğini belirtti. Afyon Devlet Hastanesi’nde tefecilik ve narkotik ilaç satışıyla ilgili iddiaları gündeme getiren Mısırlıoğlu, “Afyon Devlet Hastanesi’nde savcılığa intikal etmiş olduğu için konuşuyorum. İki personelin tefecilik yaptığı iddia ediliyor. Bazı personeller narkotik ilaçları doktora yazdırıp eczaneler üzerinden alıp satışını yapıyorlarmış. Ama destek ve kalite yöneticisi arkadaşımızın bu işlerle hiç alakası yokmuş ne hikmetse,” dedi.

Mısırlıoğlu, bu iddiaların kapatılmaya çalışıldığını bildiğini belirterek, “Sakın kapatmaya kalkmayın. O isimlerin hepsini biliyorum. Hepsini ifşa ederim. Hiçbir kimse köpeksiz köy görüp de değneksiz dolaşamaz Afyonkarahisar’da. Onun için bu işlerle elinizi ayağınızı derhal çekin,” diye konuştu. Bazı iddiaların milletvekili Aslan’a dayandığını öne süren Mısırlıoğlu, “Sayın milletvekilimizin de bir an evvel Afyon Devlet Hastanesi ve civardaki hastaneler üzerinden elini ayağını çeksin. Çiçeği burnunda müdürümüz Sayın Hakkı Öztürk de bu işleri bir an evvel takibe alsın. Hastanelere bir çeki düzen versin,” çağrısında bulundu.

Mısırlıoğlu, mobilyacı bir kişinin hastane sorumlusu olarak atanmasını da eleştirerek, “Mobilyacılık mesleği icra eden bir adamın hastaneyle ne alakası olur? Koskoca iktidar partisi bir tane doktor, sağlıkçı bulamadınız mı hastaneyle ilgili, ama yok sizin amacınız partinize biat kültürünü alıştırmışsınız. Size biat etmeyen herkes dünyanın en iyi doktoru da olsa, en iyi hemşiresi de olsa, en iyi ameliyat doktoru da olsa sizin gözünüzde sıfır. Afyon’un sağlık sorunları siz böyle yaptığınız sürece tükenmez. Bir an evvel bu işleri de burada noktalayın,” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Exit mobile version